Kocabıyık, devletin istihbarat kurumlarının bu tür görüşmeleri yürütme yetkisine sahip olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“Türkiye Cumhuriyeti devleti, güçlü kurumlarıyla kendi iradesini zaten ortaya koymaktadır. İmralı ile görüşme yapılacaksa bunun merci bellidir ve Meclis değildir. DEM Partili vekillerin İmralı ile olan temasları kamuoyunun malumudur. Buna rağmen TBMM üyelerinin böylesine bir rol üstlenmesi Meclis’in itibarını tartışmaya açar. Bu da milletimizin vicdanında büyük bir kırılmaya yol açar.”

“Siyaseti Yargı Kararlarıyla Dizayn Etmek Tehlikeli Bir Sürecin Habercisi”

CHP İstanbul İl Başkanlığı sürecinde yaşanan kayyum tartışmalarına da değinen Kocabıyık, siyasetin yargı eliyle yönlendirilmesinin tehlikelerine dikkat çekti:
“Siyasi partilerin kendi iç sorunlarını çözme mekanizmaları vardır. Yargı müdahaleleri, kayyum atamaları ve parti yönetimlerine el konulması gibi uygulamalar demokrasiye doğrudan darbe vurur. Bu yolun sonu Türkiye’yi 1946 öncesi otoriter anlayışlara götürür. Demokrasi, yargı kararlarıyla dizayn edilecek bir alan değildir.”

Kocabıyık, açıklamasının sonunda partisinin kararlılığını şu sözlerle dile getirdi:
“Bizim duruşumuz nettir. Ne İmralı’ya vekil gönderilmesine ne de demokrasiyi gölgeleyen yargı oyunlarına rıza gösteririz. Milletimizin iradesi bizim için kutsaldır. Yeniden Refah Partisi olarak Türkiye’nin bağımsızlığını, onurunu ve demokratik geleceğini korumak için daima dimdik ayakta duracağız.”