Turaç, gençlerin uyuşturucu ve yasa dışı bahis üzerinden psikolojik, sosyal ve ekonomik olarak çökertilmek istendiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Geleceğini planlaması gereken gençlerimiz, artık borç, bağımlılık ve baskı altında yaşamaya zorlanıyor. Uyuşturucu yalnızca bir madde değil; kişinin hayatla, ailesiyle, toplumla bağını koparan bir düzeneğin parçasıdır. Bahis ise gençlerin kontrolsüzce içine çekildiği dijital bir çıkmazdır.”

“Uyuşturucu ve Bahis Yapıları, Milli Birlik ve Sosyal Bütünlük Açısından Tehdittir”

Turaç, bu alanlarda faaliyet gösteren yapıların sadece bireyleri değil, toplumun geleceğini hedef aldığını belirterek devletin önleyici politikalarının gecikmemesi gerektiğini vurguladı:
“Uyuşturucu ve yasa dışı bahis, doğrudan milli güvenliği ilgilendiren bir başlıktır. Bu tehdit, tıpkı terörle mücadelede olduğu gibi kurumsal bir odaklanmayla ele alınmalıdır. Gençliği hedef alan bu karanlık düzene karşı topyekûn bir seferberlik başlatılmalıdır.”

“Gençleri Savunmasız Bırakan Ekonomik Zemin Değişmeden Kalıcı Çözüm Mümkün Değildir”

Ekonomik zorlukların, bağımlılık eğilimlerini artırdığını ifade eden Turaç, devletin sosyal politikalarının da bu yönde yeniden yapılandırılması gerektiğine dikkat çekti:
“İşsizlik, gelir eşitsizliği, sosyal destek eksikliği gibi sorunlar çözülmeden, bağımlılıkla mücadele eksik kalacaktır. Gençler üretkenlikten uzaklaştırıldığında, boşluklarını zararlı alışkanlıklar doldurur. Bu döngü ancak adaletli ve fırsat eşitliği sunan bir düzenle kırılabilir.”

Adem Turaç, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Sayın Genel Başkanımız Yavuz Ağıralioğlu’nun da ifade ettiği gibi, uyuşturucu ve bahis düzeneklerine karşı devlet aklının devreye girmesi şarttır. ANAHTAR Parti olarak, gençliğimizi karanlık ağlardan koruyacak her adımın yanında olacağız. Bu mesele partilerüstüdür, insani ve millî bir sorumluluktur.”